|
İsatanbul-
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi-Ekim-2000
BACIM GÜLSENEM’E
Genç – yaşlı,
Müslüman- hristiyan,
Sağlam hastalıklı,
Mecusi, ateist, kafir
O; ne derse, o olur,
acele etme
sırana gir ne olur...
onaltı yaşında gelinlik giydin
ben liseyi bile bitirmeden
sen mini mini anneydin
düşün dün mü hiç,
bu dünyaya benden
tam iki yıl sonra geldin...
bir hatırla kısacık dünlerini
sana her zaman “evet” dedim
yağma yok, bu sefer olmaz
gidemezsin haddini bil,
yalvarıyorum ne olur
gitme dur sırana gir...
bilirim bir lokma ekmeğini
on kişiyle bölüştün,
“sabaha çıkmaz” derken doktor
meleklerle gülüştün
gel beni dinle
sarmak için yaralarını
kimsenin bilmediği
dilde et dualarını...
bu kadar gülerek gitme
anlatmaya çalışma ölümün güzelliğini
senin torun sahibi olduğun
35 yaşa yarısıdır diyor şair ömrün...
hastalıklar puşt, ölüm kahpe
dün sapasağlamdın
bu gün ölüm döşeğinde
inandığın sevgi gerçekse
dur bekle, acele etme, gitme....
Azrail arsız,
Taze cana aç vicdansız...
Bir kere olsun yalan söyle,
Randevunu ertele
Sakın yüz verme, aldığını vermeyen
ecele...
Daha yaşın kaç bu ne telaş bu ne
acele
“sıra bende değil” de önsıradan
çık
arkalara ya da aralara gir,
Taç Mahal de olsa görülmüş şey mi
Aldığını geri verir mi kabir...
Ne bir isyan, ne bir ah vah
Çıkmadı ağzından
Sendeki Eyüp sabrı
Sabredeni görür Allah
Sen isteme de bırakıp gitmeyi
O’ndan gelirse eyvallah..
ANNEME SERZENİŞ
Anne bu kız neden böyle sabırsız
Otuzsekiz yıldır hep acele etti
Söylesene nereye ulaştı,
Neyin peşinden yetti?
Seni dinler anasın
bu sefer hiç acele etmesin
ben söyledim sen de söyle
bir defa sırasına girsin...
(3.Kitaptan) |