Deniz Gözlü ile Zavallı İnsancık

 

Ölüm gözler yolunu sabahın ilk ışıklarıyla
İlk ışıkların yarattığı alacakaranlığın şangırtısı
Bir deniz gözlünün yüreğine iniverir gökyüzünden
Siyahı yavaş yavaş maviye boyayan güneşin ışıltısı
Ruhunu teslim eden bir zavallıyı parçalayıverir.
Ve parçalayıverir –deniz gözlünün yüreğine iniverir-.
Bir başka dünyanın sabahına uyunan zavallı
Öyle parçalanır ki –deniz gözlünün yüreğine iniverir-.
Sabah olmuştur her iki dünyada da, turkuaz deniz bir çığlık atar gökyüzüne
Ve deniz gözlünün yüreğine iniverir.
Parçalanan zavallı insancığa bakar herkes.
-Kim bu kardeşimiz?
-Kim bu dostumuz?

 

Ve deniz gözlünün yüreğine iniverir gökyüzünden bir damla sevgi.
Damlar yavaş yavaş deniz gözlünün içine.
Bir şangırtı kopar deniz gözlerde.
Bir damla sevgi bir tufana dönüşür deniz gözlerde.
Derya gözleri ağlamaya başlar başka bir dünyanın sabahında.
Parçalanan zavallı insancık başka dünyada deniz gözleri arar.
Yok!

 

Deniz gözlü insancık da dönüşürken denize –zavallıca- dönüşürken denize,
Yavaş yavaş su olup gider.
Ve zavallı insancık yeni bir sabaha bir daha uyanamazken,
Deniz gözlü dönüşürken denize,
Sorarlar insanlar
Kimdi bu deniz gözlü diye?

 

Ve şimdi Egenin turkuazını
Ve üztündeki kayalıkları,
Merak ediyorsan
Ege, deniz gözlü
Üstündeki kayalıklar ise,
Zavallı insancıktır.

Ve sen şimdi kıyıdan onların dansını izlerken
Sabah oluyorsa,
Sakın o zavallı insancığa acıma
Deniz minareleri kıskanır belki.

                                                                20.08.2002