kimden: aysearman

AŞKIN GÖLGESİNDE TEZATLARIN HÜKMÜ

 

            Saf bir yağmur damlası... Tanımı kolay, idrakı zor bir döngü... Dünyadan yükselen suların, orada rahmetle temizlenip tekrar dünyaya gönderilmesi... Temizlenen, temizleyen, kirlenen... Bu üç eylem arasında dönen sular ve bir meleğin himayesinde yeryüzüne inme şerefine nail olmuş “temizlenmiş,temizleyecek ve kirlenecek” yağmur damlası... Dokundun mu yandığın, dokundun mu ferahladığın, içine baktın mı kaybolduğun, içini gördün mü kendini bulduğun, tam bir tezatlar harikası.... Saf bir yağmur damlası...

 

            Tüm ruh ve gönlü tek bir damlada toplamış gözyaşı... Aklın hakim olduğu ruh ve duyguların hakim olduğu gönül... Madde ve mananın çarpıştığı en güzel tezatlık örneklerinden biri olan insanın içinde yine ayrı bir tezatlık örneği... Ve tüm bu tezatları bir araya getiren minik rahmet damlası... İster sevinçten olsun, ister keder; ister her şey için olsun, ister hiçbir şey ama yine de bir tezat sonucu dökülen yaşlar... Tüm ruh ve gönlü tek bir damlada toplamış gözyaşı....

 

            Boşluğun/ sonsuzluğun/ hiçliğin/ her şeyin temsili sıfır... Hiçliğin ve her şeyin, sonsuzluğun ve sonlu olmanın yani yegane tezatlık örneklerinin temsili... Hem her şeydir sıfır hem hiçbir şey...Hem çarptığında tüm sayıları yutan sonsuzluğuna hapseden “her şey”dir... Hem de topladığında diğer sayıyı etkilemeyecek kadar “hiçbir şey”dir... Boşluğun/ sonsuzluğun/ hiçliğin/ her şeyin temelidir sıfır....

 

            Ve insan... İnsan... Madde ile mananın, o müthiş zıt iki öğenin mükemmel birleşimi... Basit bir çamur:beden ve çok yüksek bir nefesin bahşettiği dirilik:ruh.... Başta madde ve mana olmak üzere iyi ve kötünün,saf ile kirlinin,her şey ile hiçbir şeyin,sevinç ile kederin.....Sonsuz tezatın çarpıştığı yegane örnek : insan....

 

            Peki nedendir tüm bu kavramların barındırdıkları zıtlıkların böylesine bir uyum içinde akıp gitmesi...? Nedir tüm bu tezatları bir arada tutan güçlü bağ....? Bir mucize olduğu doğru onun... Bir gerçek ve bir yalan, bir sevinç ve bir hüzün, can alıcı ve can katıcı, bir aydınlık ve bir karanlık, bir ezeli ve bir ebedi.... daha bir çok ama bir çok örnek getirebilirsiniz bu bağın içerdikleri üzerine.... Çünkü konuşmakla bitmeyecek, düşünmekle çözüme bağlanamayacak bir kavramdan bahsediyoruz: AŞK...... Murat Başaran’ın dediği gibi: “Aşk ve Şiir tarifsizdir, çünkü herkes tarif eder ve hiçbirini reddedemezsiniz.... ”

 

            İşte sadece ve sadece aşktır tüm bu tezatları bir arada tutan... Gece ile gündüzün, siyah ile beyazın, saf ile kirlinin, her şey ile hiçbir şeyin, mutluluk ve kederin.... Tüm tezatları bir arada tutan tek şey aşktır, kendi içinde de yine bir çok tezatlar barındıran aşktır.... Birbirinin zıddı olan, belki hiç anlaşamayan ama biri olmadan diğerinin olmasının hiçbir anlamının bulunmadığı gerçeğinin idrak edildiği ebedi bir aşk vardır tezatlar arasında.... Onları bir arada tutan, bu kadar kaynaşıp birleşmelerini sağlayan, kısaca onları tezat yapan yalnızca AŞKtır.....

 

            Her ne olursa olsun her şey içinde aşkı barındırır... Aşk her yerde, her şeydedir... Yani AŞK her şeydir ya da her şey AŞKtandır.....

 

M.S.: Haziran 2002

  ayşe ayman...........