kimden: asivemavi032000

 

Şarköy... Ya da eski adıyla Agora... Tarih boyunca sürekli istilalara
uğradığından adı "yağmalanan belde" ye çıkmış. Tekirdağ'ın güney
batısında,
Marmara Denizi'nin kıyısına kurulmuş şirin bir tatil kasabası,
şarabıyla da
meşhur bir ilçe. Yazın yazlıkçıların düşmesiyle nüfus yoğunluğu artsa
da genel
olarak sakin bir belde. Denizi dalgalı çoğu zaman, sırtını Ganos
dağlarına
dayamış oldukça yaşlı bir belde. Yaşlı dediysem de görünümü yüzünden
değil.
Kuruluş olarak çok eski olduğu için –milattan önce- yaşlı sıfatını
hak ediyor.



"Yağmalanmış Belde'de"



Buluşma yeri olarak Şarköy'ü niye seçtim? Bunca yıldan sonra tekrar
bir araya
gelip eski günleri anmayı kararlaştırmıştık onunla, gelecek miydi
acaba,
yağmalanan yüreklerin sahipleri olarak, tarihte "yağmalanan belde"
olarak
anılan bu küçük ilçede onarabilecek miydik hasarlı ruhlarımızı. Aşkı
bıraktığımız yerde aynı saflığıyla bulabilecek miydik? Bu soruların
hiçbir
cevabı yok şu anda, bize zaman gerekli hem de çok uzun bir zaman.
Bizden
aldıklarını sadece o geri verebilir. O yüzden belki de bu 1 aylık
tatil
süresince zamanın peşinde koşacağız ve ona yetişmeye çalışacağız.
Tabii bunlar
benim buraya gelirken kafamda oluşanlar, bakalım onun düşünceleri ne?
Onları
çok merak ediyorum. Aynı gemiye bineceğiz ama aynı rotayı mı
isteyeceğiz?



YAĞMALANAN BELDE(*)



Bütün içtenliğimle tutuyorum
büyük ve ölü bir eli, boşlukta beliren
yaşlanmış gözlerimle diriltiyorum,
körelmiş ışığı ve çare oluyor göz yaşlarım
yeryüzünün kuraklığına...



Ormanlar dolaşıyor, ağaçlar geziniyor
ayaklarımın dibinde, basmamak için direniyorum
hani direnmek inanmaktı derdik ya,
senin için direniyorum yaşamaya,
senin için inanıyorum...



Ölmenin yakınlığı huzur vermiyor artık,
senin dirilmeni bekliyorum,
senin dirilmeni bekliyor yeryüzü
ve gökyüzü ağlıyor gidişinin ardından...



Şehir şehir aramaya çıkıyorum seni,
izini sürüyorum yollarda, nefesini soluyorum,
bir gün mutlaka, bu kayıp şehirlerin birinde,
sahte düşlerin en ihtiyarında yetişeceğim sana,
soluklarımızı bir kılacağım, çoğalacak nefesimiz
ve tek ıssız yer kalplerimiz olacak,



Bekle beni o yağmalanan beldede,
yağmalanan yüreğinle,
geleceğim mutlaka...



5 Mayıs 2002 / Şarköy (Agora)(**)
Mahmut Kuru



(*) Şarköy'ün sürekli istilalara uğramasından dolayı tarihte adı
yağmalanan
belde'ye çıkmıştır.
(**) Şarköy'ün eski adı.