kimden: recep@akkaya
Bu kadar içimdesin iste /Can Dündar
Kelimeler eksik, kelimeler yaralı. Kelimeler
cılız. Taşımıyor,anlatmıyor,
tanımlamıyor bu duyguyu.
Ben de...
Çok başka bir şey. Sevginin ortasında,
derin acılar hisseder mi insan?
Aydınlık gülümsemelerin içine, hüznü
yerleştirir mi durup dururken?
Gözlerine buğu,diline sitem, yüreğine
burukluk, çöreklenir kalır mi
asırlarca? Gelmeyeceğini bildiği mektup için,
posta kutusunu hep
ayni heyecanla açar mi? Dedim ye, başka bir
şey bu. Ne kadar yalnızsam, o
kadar seninleyim su günlerde.
Belki de en basta, tutup seni en derinlere
koydum diye oldu bunlar.
Kimseler ulaşmasın diye, kimselerin
bilmediği, bulamayacağı yollara
götürdüm seni. En derinlerde tuttum. Bana
sakladım.
Derine, hep daha derine...
Seni yapayalnız, bir tek bana bıraktım.
Paylaşamadım Yanlış yaptım.
Sana ulasan yolları kaybettim diye bütün
bu şaşkınlıklar. Kendimi oradan
oraya vurmam. Sağımda, solumda, ne zaman
dikildiğini bilmediğim duvarlara
çarpmam, hiç görmediğim çukurlarla boğuşmam.
Denizlerin, gürültüyle gelip vurduğu
dehlizlerin, acili duvarları gibiyim.
Duvarlarım yosunlu, duvarlarım kaygan,
duvarlarımdan hiç tükenmeyen sular
sızıyor.
Tutunamıyorum. Renklerim, gün içinde değişiyor.
Soluyorum, soğuyorum.
Güneş ulaşmıyor içerilerime.
Küfleniyorum, yaslanıyorum.Yalnızlıklar
pesimde. Dokunduğum her ıslak duvardan, pis
kokulu bir yalnızlık bulaşıyor
üstüme. Yapış, vıcık bir yalnızlık
bu.
Biliyorum, bütün bunlar, hep benim suçum.
Seni sakladığım yere ulaşamaz
oldum. Yollar, gitgide uzadı ve karıştı.
Ümidimi ısıtacak, parlatacak,
kımıldatacak bir şeylere ihtiyacım var.
Ah onun ne olduğunu biliyorum. Sonu sana
geliyor her cümlenin.Her şeyin
basında, içinde ve sonundasın. Bu
değişmiyor.Öyle içimsin ki. Birden
aklıma geldi, tuttum sana bir mektup yazdım
dün. çok mutluydum... Gün
içinde neler yaptığımı, nelere kızıp,
nelerle mutlu olduğumu,tek tek
anlattım. Mevsimlerin ve insanların nasıl
karışık ve beklenmedik
olduklarını yazdım. "Yine zamansız
yağmurlar" dedim, "Daha önce, hiç bu
kadar zayıf değildi güneş
ışınları" dedim, "Gerçekten buradaki şarkıları
hiç öğrenmeyecek, bilmeyecek,söylemeyecek
misin?" dedim. Çok uzun bir
mektup oldu Başından sonuna kadar okudum
da. Neler yazmışım diye
merakımdan. Sonra çekmecemden bir zarf çıkarıp,
adini yazdım. Büyük
harflerle, yalnızca adini.
Adresini bilsem gönderir miydim, bilmiyorum.
Mektup cebimde. Cebim
yüreğime yakın. Yüreğim sende. Sen yüreğime
yakın. Öyleyse mektup sende.
Bu kadar içimdesin iste.