kimden: Ulas Basar GEZGiN

 

GoZ DOKTORUMA UZAKLARDAN MEKTUPLAR (1)

Sevgili doktorcugum,
Bugunlerde oyle cok okuyorum ki, daha ilk bakista,
hemen, iki ay okuma yasagi koyardin bana. Sanki
yuvadayken, farkli miydim ki? Degildim, ama
yuvadayken, gozlerim, buradaki gibi hergun uc-bes kez
faltasi gibi acilmiyordu. Bi' ac bi' kis bi' ac bi'
kis, bozulacak elbet..


Seninle tanismamiz, ben bes yasindayken olmustu. Sen
kac yasinda miydin? Ner'den bileyim doktorcugum.
Doktorlarin yasi mi olur?! Amma da yaptin sen de..
Hastayi iyilestiriyor mu, ona bakacaksin.. Yoksa ha
stajyer olmus ha yasam uzmani..


Ellerimizdeki tahtalarla tabancacilik oynuyorduk..
cocukluk iste.. Arkadaslar, simdi ustunde binalar
yukselen dutlu arsada konuslanmislar, ben de apartmani
siper edinmisim. Gorsen nasil ates ediyordum
doktorcugum. 'ciuv, ciuv, ciuv!' Gorsen doktorcugum,
nasil vurulmus gibi yere yatiyorlardi. Ama taaa o
zamanlar, kaytaricinin teki oldugum belliymis bak:
Ates ediyorlar, olmuyorum. Belki filmlerde izlemisim..
Sonra, yavas yavas yaklasiyorlar: "Kirk saattir ates
ediyoruz, olmuyorsun" deyip, gozume sokuyorlar sopayi.
Basbayagi gozume sokuyorlar. Bagirtilarimdan butun
uskudar ayakta!:) Sonra doktorcugum, milim farkla bir
gozumun kapanmasindan kurtuluyorum. Ne guzel, Yasar
Kemal olacaktim oysa.:) Burnuma narkozu bastigin o
ani, simdi bile cok iyi animsiyorum doktorcugum..
Nasil da kandirmistin beni.. Seni gidi gidi.. 


Yillar gecti doktorcugum.. Birkac kez arpacik icin
ugrar oldum sana, o kadar. Sonra, oy verme yasina
gelis ve ilk gozluk.. Dunya bu kadar kocaman oldukca,
elbette cok okumak lazim doktorcugum, dunyanin
neresinde olursak olalim..


Gozlerim oyle ilerledi, oyle ilerledi ki doktorcugum,
sana inanmaz oldum kimi zaman.. Soranlara, "resmi
rakamlara gore 3.75, kayitdisi sektoru de katarsak 5"
diyordum. Sonu nereye varacak bunun doktorcugum?
Anneannem gibi, ipligi igne deligine geciremeyecek
kadar az gorur mu olacagim? Yoksa Asik Veysel gibi,
gormeyecek gozlerimi actirmak icin cabalayanlara,
"boyle rezil bir dunyayi gormesem de olur!" mu
diyecegim? Sartre gibi, dostlara mi okutacagim
kitaplari, gazeteleri? Kasetlere mi okuyacagim
kitaplarimi? Otuzlu yaslarinda, karanliga mi gomulecek
gozyuvarlarim olene dek, Cemil Meric gibi? O zaman,
seninle gorusmemizin bir anlami da olmaz, oyle degil
mi? Gozun olmadigi yerde, goz doktoru da olmaz..


Doktorcugum, cok yazdim. Giris de uzun oldu. Ama
uzaklarda olunca, gurbette olunca, cenesi aciliyor
insanin, durmamacasina.. Biliyorsun, lenslerden hep
korktum. Pis adamin tekiyim. Mikrop kapar falan..
Ondan sonra, ugras bakalim.. Ama doktorcugum, bu
mektubu yazisimin nedeni, hal hatir sormak degil
yalnizca; biraz da is konusalim:


Gozlerimi cekik yaptirmak istiyorum. Kaynanama
begendiremiyorum gozlerimi: "cinli olmayana hayatta
kiz vermem" diyor. Ama dur biraz; once buralari
anlatayim sana; ondan sonra, var sen karar ver,
cekilmeli gozlerim, cekilmemeli mi..


Eskiden, doktorcugum, cekik gozluleri birbirinden
ayiramazdim. Hepsi tek yumurta ikizi gibi gelirdi.
Sonra, bana zerre kadar benzemeyen arkadasim icin,
"birbirinize cok benziyorsunuz. Tipik Turk goruntusu
var sizde" dediklerinde, anladim ki, bizden
kaynaklanmiyormus.


Buralilarin gozleri, evet cekik. Ama birbirlerinden
cok farklilar. En belirgin ayrim, cinliler ve
Siyamlilar arasinda. cinliler'in gozleri, daha kucuk
oluyor. Zaten cinliler'in teni de, daha beyaz oluyor.
Ayirt etmesi kolay. Bir de, Hintli gozleri var ki,
onlar zaten cekik degil. Kocaman kocaman oluyorlar.
Buralarin dini, Budizm de, Hindistan'dan geldiginden,
on metre uzunlugunda ya da yuksekliginde olsun (bu,
yatma posizyonunda olup olmamasina bagli), el kadar
olsun, Buda heykellerindeki gozler, kocaman oluyorlar.
Ve cekik degiller. Saclar da, Hintli kivircigi
biciminde.


Baska durumlar da var elbette: Bir Budizm Fuari'nda,
rahiplerin hazirladigi bir cizgi film izlemistim.
Budizm'in yayilisi ustuneydi. Buda, beyaz, sanki
Avrupali gibi resmediliyordu. Muritlerse, Siyah,
Hintli gozlu olarak gosterilmisti. Bu Siyah-Beyaz
meselesi, buralarda cok onemli ama acelemiz yok
doktorcugum. Sonraki mektuplara..


60 milyonluk Siyam'da en az 3 milyon cinli yasiyor
doktorcugum. cinliler'le Siyamlilar'in mezhepleri
farkli. Tapinaklari da farkli, Buda heykelleri de
farkli. cinliler'in Buda heykelleri, cekik gozlu
oluyor doktorcugum. Belki de, "Kizilderililer Turk'tu"
muhabbeti gibi, cinliler de, Buda'nin cinli olduguna
inaniyordur doktorcugum. cinli Buda heykellerinin
gobekli oldugunu da belirteyim doktorcugum. Gobek, cin
kulturunde, sansa karsilik geliyor. Bir insan,
gobekliyse, cok yemek daveti aliyordur. Bu da, cok
sansli oldugunu gosterir. Mis. Mis. Mis.. Bir de
bur'dan yak doktorcugum..


Siyam'in kizlari icin doktorcugum, Holivud yildizlari
gibi alimli, ipince olmak cok onemli.. Gazetelerde,
birkac gunde bir, ayni haber cikiyor: "Ruhsatsiz
guzellik salonunda, yaglarini aldirmak icin bicak
altina yatan genc kiz, ameliyat masasinda oldu."
Dahasi doktorcugum, bir de goz ameliyatlari var ki,
sorma gitsin.. Bati ozentisi genc kizlarin, cocuklari
cekik gozlu olmasin diye, Avrupalilar'la evlenme
meraki yetmiyormus gibi; bir de, cekik gozleri
duzeltme modasi basladi doktorcugum.. Meslektaslarin,
mutlu elbet doktorcugum.. Ama dusunsene bir canim
doktorum: Nazim'in 'Japon Balikcisi' diye bir siiri
vardir ya hani.. Orada, Japon balikcisinin agzindan,
"Badem gozlum beni unut/ Bu gemi bir kara tabut" der
ya hani.. simdi o badem gozlerin kiraz oldugunu
dusunsene.. Hem sonra, Nazim, "Kardeslerim bakmayin
mavi gozlu olduguma/ Ben Asyali'yim Afrikali'yim"
diyor ya; ben de diyorum buradaki kardeslerime, kimse
inanmiyor..


Hadi kimse inanmasin. Bari kaynanam inansaydi. Ne
yapayim doktorcugum?.. Baska yolu kalmis mi? intihar
mi edeyim yani, gozlerim cekik degil diye?.. Var sen
bana bir yol goster..


Doktorcugum, Jose Rizal'i anmadan bitirmeyeyim
mektubumu. Rizal, 1861'de dogup 1896'da olduruldu.
Filipinler'in ispanyol somurgeciligine karsi
baskaldirisinin onderiydi. Romanciydi, sairdi. Ama
bunlar bizi ilgilendirmiyor simdi. Bizi ilgilendiren,
senin meslektasin olusu.. Dahasi var: Gozlerini
yitirmek uzere olan oz annesini, Hong Kong'da
surgundeyken ameliyat etmek durumunda kaliyor
doktorcugum. Annesini, Hong Kong'a getirtiyor.
Tereddutleri var. Annesine karsi doktor
sogukkanliligini koruyamamaktan korkuyor. Sonunda
giriyor ameliyathaneye, kurtariyor gozlerini
annesinin.. Sen anneni hic ameliyat ettin mi
doktorcugum? Seni kim ameliyat edecek, hic dusundun mu
doktorcugum? Kizma canim.. oylesine soruyorum iste..


Yav doktorcugum, lafi dondurduk dolastirdik valla'..
Sana yazinca hep boyle oluyor. simdi sen soruma yanit
ver: Mumkun mu, degil mi? Ben bu kizi cok seviyorum
doktorcugum.. Kaynana inanmiyor bana doktorcugum.. cek
su gozlerimi, ben de muradima ereyim doktorcugum..
Hadi be doktorum, "bosuna dil doktu" dedirtme ellere,
benim icin.. 


Gozlerimi cekecek ellerin dert gormesin,
ul